12 Şubat 2015 Perşembe

merhaba

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba, instagramdan bloga sıra gelmedi bir türlü :), canım yazı yazmayı istemedi ama bugün ne olduysa kargalar kahvaltısını etmeden küçük yaramaz uyurken aklıma düştü zavallı blogum ♥ bir telaş aldım bilgisayarı elime hem ihmal ettigim bloglara bakayım dedim hemde iki satır not düseyim dedim yaşadığıma dair :). Valla hayranım ben bu zamanım yok deyip hem intagramda hemde blogda aktif olanlara o kadar iş güç arasında nasılda düzenli post girip resim yüklüyorlar, alkışlıyorum onları :).
Ben ne mi yapıyorum kış hali işte biraz hastalık uğraşısı, biraz kitap, biraz dizi, biraz örgü, bolca evle ugraşma vee tabi zamanımın büyük çoğunluğuda bıcır bıcır kendince konuşmaya başlayan kızımın 'be nee, şu nee, o nee, needeen..' gibi sorularına yanıt vermekle geçiyor :). Onu mümkün olduğunca bilgisayar, tablet, telefon gibi şeylerden uzak tutmaya çalışıyorum ee haliyle bende buralardan uzak kalıyorum :(.
Kardeşim doğum yaptı birde onun telaşı vardı bir süredir nihayet küçük Çınar'ımıza kavuştuk, ona lavanta keseleri diktim kanaviçe duvar süsleri işledim, fil şeklinde alt açma diktim ama hani fotolar derseniz  yoookk :)) bi ara çekip koyucam inşallah.
Onun dışında kitap okumaya gayret ediyorum fakat bu ara elim kitaplardan çok Kafkaokur diye bi dergi var bilenler bilir, ona gidiyor her satırını ezberleyinceye kadar okuyorum :) -takıntılı olduğumu söylemişmiydim-. Şu sırada elimde Ateşböceğinin Şarkısı var çabuk okunan pembe-mor bi kitap, o ne demek derseniz mıç mıç aşk yada salya sümük aglatan kitaplar benim kitaplığımda oyle kategorize ediliyor :), bakmayın popüler kültür okuduğuma uzun süredir  çok satanlar listesinden kitap almayı bıraktım klasiklerden kült olmuş kitaplardan yana kullanıyorum bu ara tercihimi elimdeki pembe-morları bitireyim onları okumaya başlayacağım inşallah :).Birde yarım bir kitap var elimde Diana Gabaldon- Kehribardaki Yusufçuk arasırada onu okuyorum bu kitaptan sonra uzun uzun bahsedeceğim diziside var hatta ayrı bir yazıyı hakediyor o yüzden :).
Vee tabi elişlerim, ne olacak bu kırlent aşkım bilmem almaya dikmeye doyamıyorum ahh birde güzel kumaş bulabilsem... Yıldızlı kumaş aradım durdum mesela ama yoook tam umudumun tukendiği sırada instagramdan yıldızlı kılıflar satan birini buldum kaçarmı hemen aldım tabi :) ama hala körelmedi yıldız aşkım bi kaç bisey daha gerekli yıldızlı :))),
İşte durumum bundan ibaret biraz uzun bi yazı oldu ama bu satıra kadar gelenlere teşekkür ederim.Bir daha ki yazım bol fotolu olacak beklemede kalın arayı acarsamda bi dürtün beni :)..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder