22 Temmuz 2014 Salı

hello..

Denize kavuşmak için geri sayıma başladığım bu günlerde zamanı çabuk gecirmek için ıvır zıvır bir sürü iş yapıyorum, bir yandan bayram temizliği diğer yandan dikiş sevdam tabi birde kitaplarım var okumak için kendimi paraladığım :)
İlginç bir şekilde bu aralar sevdiğim şeylere daha çok vakit ayırabiliyorum, minik kızım sanırım büyüyor ve kendi başınada bişeyler yapabileceğinin farkına varmaya başladı ♥♥


 Bir converse çılgını olarak kızımın ayaklarının büyümesini sabirsızlıkla bekledim ve dün nihayet evlatçığıma ilk conversini aldım :)) o mutlulukla birde uygun bir elbise diktim..


 Nihayet tam içime sinen hani iyi dikiş yapanların temiz dikiş diye tabir ettiği türden bir elbise oldu,kızıma giydirince üstüne tam oturdu artık bu basit kalıptan dikerimde dikerim ben :))


 Bu güzelliklerde günümün renkleri.. miss gibiler


Kuzularımıda sanirim blogda paylaşmadım daha önce, bu şirinler bir arkadaşıma doğum hediyesi olarak yapıldılar ben ortaya çıkan bu tontişlere bayıldım pembeler anahtarlık oldu beyazlar ise çubuklu süs ♥
Bu arada Hakan Günday bir kez daha tam puan aldı benden Azil henüz bitmedi ama müthiş bir kitap.. Detaylar sonra :)

18 Temmuz 2014 Cuma

stop the war!

Bugün tüm dualarım Gazze'nin minik melekleri için,kanımı donduran resimleri görmemek,annelerin feryatlarını duymamak için sosyal medyaya bakamıyorum bile... Elimden gelen sadece dua etmek :( Rabbim yardımcıları olsun..

15 Temmuz 2014 Salı

Katya'nın Yazı

Yıllar önce yazarının cazibesine kapılıpta aldığım kitaplardan biri 'Katya'nın Yazı', daha önce birkaç kez başlayıp sıkılıp bıraktığım kitaplardan biriydi ama bu kez Puniccia'nın yaz okuma şenliği kapsamında okumaya karar verdim. Sanılmasınki bu etkinliğe katıldım :), kendimce bir liste oluşturdum ve okumaya çabalıyorum, evde bir ilgi arsızı olunca çok hakkını veremiyorum ama olsun anneliğin hakkını veriyorum bu ara :).
Kitap sadece 200 sayfa ama tüm hikaye son 50 sayfadaydı sanırım, gerçekten sonu iyi kurgulanmış. Genç bir doktorun 2. dünya savaşı arefesinde yaşadığı ilk aşkı ve savaş sonrası yaşadıklarını kaleme almasıyla hikaye başlıyor, bazı sayfalarda gereksiz uzunluktaki cümleler ve ayrıntılar kitaba odaklanmamı zorlaştırsa da akıl denen şeyin insana neler yaptırabileceği ile ilgili güzel bir kurgu vardı belki film olsaydı bu kitap daha ilginç olabilirdi diye düşündüm okurken sonu sürpriz fakat o son için gereksiz uzunlukta bir kitap olduğunu düşünüyorum yazarı hatırına okunabilir :)

Not: Canım yazı yazmak istemediği için bu aralar yokum buralarda, aslında taslakta noktalanmayı bekleyen bir sürü yazım var ama nihayete erdiripte yayımlayamıyorum :) affola, sevgiler..